Beyin Hasarı Sonrası Kişilik Değişimi

Beyin hasarı sonrası meydana gelen kişilik değişimini anlamamız için Yönetici Yürütücü İşlevler(YYİ) kavramını iyi anlamamız gerekmektedir.

YYİ, beynin yüksek düzeyli bilişsel işlevlerini tanımlamak için kullanılmaktadır (Lezak 1995).  YYİ; bilişsel, davranışsal, heyecansal süreç ve kişilik üzerinde etki gösterdiği bilinmektedir  Lezak, yönetici işlevlerinin tümünün yaşanılan topluma uyum sağlamak, mesleki başarı, ikili insan ilişkileri gibi sosyal etkileşim gerektiren durumlar üzerinde önemli bir rol oynadığına dikkat çekmektedir.  Dolayısıyla yaşamın sürdürülebilmesi için oldukça önem arz etmektedir.  YYİ kavramı geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.  Dikkati odaklamak,  planlama yapmak,  dürtüleri kontrol altında tutabilmek, sosyal uygunluk gözetmek,  bilişsel esneklik göstermek, özeleştiri yapmak gibi bir çok beceri YYİ görevi olarak kabul edilmektedir (Öget, 2013).

Travma veya dejeneratif olaylar gibi çeşitli nedenlerle frontal lob’u hasarlanan kişilerde YYİ yetersizlikleri gözlenmektedir.  Demiryolu işçisi Phineas Gage vakası YYİ’nin yaşamın sürdürülebilmesine sağladığı katkının anlaşılması için önemli bir örnektir.  Gage’in frontal lob hasarından önceki ve sonraki; kişisel, mesleki ve sosyal hayatının mukayese edilmesi YYİ yetersizliğinin neden olabileceği problemlerin anlaşılması için uygun olacaktır.  Gage, 24 yaşında, işinin ehli bir ustabaşıdır.  Gage sadece mesleki açıdan değil,  insani açıdan da kalburüstü biri olarak tanınmaktadır.  İş arkadaşları, komşuları ve akrabaları;  Gage’i sevgi ve saygı içeren cümleler ile tarif etmektedir.  Gage, sorumluluk sahibi bir yetişkin.  Kibar ve nazik bir beyefendi.  Sabırlı, yardım sever,  çalışkan, dürüst bir kişiliktir... 

Ustabaşı Gage, demiryolunun geçeceği dağlık arazinin temizlenme çalışmalarında görev almaktadır.  Bu görev sırasında kendisini nöroloji tarihinin unutulmaz vakası yapacak bir iş kazası geçirir.  Demiryolunun geçişi için engel oluşturan kayalar, barut yardımıyla patlatılmakta ve araziden temizlenmektedir.  Patlatılmak istenen kayaya ufak ama derin bir delik açıldıktan sonra barut ile doldurulmaktadır.  Ardından bir çubuk yardımıyla delikteki barut sıkıştırılmakta ve ateşlemeyi sağlayacak fitil yerleştirilmektedir.  Güvenli bir mesafeden fitilin ateşlenmesi ile kayanın içinde sıkışmış olan barut yüksek bir basınçla patlamaktadır.  Devasa boyutta olan kaya, patlama ile birlikte ufak taş parçalarına bölünerek etrafa saçılmaktadır.  Kayanın patlamasını sağlayan yöntem oldukça tehlikeli bir işlemdir.  Böylesine önemli bir görev, Gage gibi işinin ehli ustabaşlarının yönetiminde yapılmaktadır.

Bir gün yaşanan bir aksilik sonucu kayayı ufak taşlar haline getirecek olan patlama beklenen zamandan erken gerçekleşir.  Kayanın içindeki barutu sıkıştırmak için kullanılan demir çubuk bir mermi gibi Gage’in kafatasının bir tarafından girip diğer tarafından çıkar.  Gage’in yere yığılan bedenini gören iş arkadaşları, Gage’in korkunç bir ölüm yaşadığını düşünürler.  İş arkadaşları patlamadan dakikalar sonra Gage’in ayağa kalması ile büyük bir şok yaşarlar.  Gage, kafatasında rahatsız edici bir delik olmasına rağmen yürüyebilmekte ve konuşabilmektedir.  Gage’e ilk tıbbi müdahaleyi yapan doktorlar dahi hastanın mücizevi bir şekilde hayatta kalmış olduğunu ancak beyin gibi hayati bir organın böylesine ciddi bir hasar alması sonucunda uzun süre hayatta kalamayacağını düşünürler.   Beklenenin aksine bir süre sonra Gage’in yaraları iyileşir ve sağlığına kavuşur.   Ancak Gage fiziksel olarak sağlığına kavuşmuş olmasına rağmen,  prefrontal lob hasarı yüzünden artık farklı biri olmuştur.

Gage, kazadan önce sahip olduğu kişilik özelliklerinin tam zıttı özellikler sergilemeye başlamıştır.  İnsanlar,   Gage’in sabırsız, sorumsuz, anlayışsız, kaba, insanları kırıcı şakalar yapan kötü bir insan olduğunu düşünmektedir.   Gage’in kabalığı ve anlayışsızlığı tahamül edilemeyecek bir boyuttadır.  Gage, yer ve zaman gözetmeden ağıza alınmayacak sözler söylemekte, kırıcı şakalar yapmakta, ahlaksız fıkralar anlatmaktadır.  Çok kolay öfkelenmekte, ani tepkiler vermektedir.  Aynı zamanda mesleğini safsaklamakta, sorumluluklarını yerine getirmemektedir.  Planladığı işleri ve belirlediği hedeflerini yerine getirmek için çaba sarf etmememekte, sürekli olarak planlarını ve hedeflerini değiştirmektedir (Draaisma, 2009).

Gage’de meydana gelen bu değişim, yönetici işlevlerinin eskisi gibi faaliyet göstermemesinden kaynaklanmaktadır.  Gage yaşadığı dönemde sınırlı imkanlar nedeni ile yönetici işlevlerin değerlendirmesi yapılamamıştır.  Ancak Gage’in ölümünden sonra Damasio  bu duruma açıklık getirmek çeşitli araştırmalar yapmıştır.  Gage’e benzerlik gösteren frontal bölgesi hasar almış hastalarların yönetici işlevlerini test ederek, değişimin yönetici işlevlerin yetersizliklerinden kaynaklandığını ileri sürmüştür.

Damasio’nun incelediği hastalardan bir tanesi Elliot adındaki hastadır.  Elliot, Gage gibi frontal lobu hasarlanmış bir hastadır.  Elliot da aynı Gage gibi fiziksel sağlığına kavuştuktan sonra “tuhaf” bir kişi haline gelmiştir.   Elliot, Gageden farklı olarak öfkeli ve aksi yapısının aksine özellikler sergilemektedir.  Domasio, Elliotun frontal hasardan sonraki yeni yapısını şu sözlerle tarif etmektedir;  “ Öfke sergilemekten uzak bir hali vardı, nadiren parladığında dahi çabucak söner; hemen bilindik yeni benliğine dönerek sakinleşir, kin nedir bilmezdi.” (Draaisma, 2009).

Damasio, Elliot’un yaşadığı değişimin yönetici işlev yetersizliğinden kaynaklandığını sınamak için Elliota uyguladığı testlerden bir tanesi kumarhane oyunlarına benzer bir uygulamaydı.  Hastanın uygulamadaki görevi, şans kartlarından seçim yaparak oyun sonuna kadar olabildiğince kazanç sağlamaktır.  Şans kartları belli bir kurala göre para kazandırmakta veya para kaybettirmektedir.  Kartların bir kısmı çok fazla para kazandıran ve çok fazla kaybettiren riskli kartlardan oluşmaktadır.  Diğer kartlar ise az kazandıran ama az kaybettiren daha risksiz kartlardır.  Oyunun başarı ile tamamlanması için katılımcının bir yandan kazanç sağlarken bir yandan da elindeki kazancı koruması gerekmektedir.  Dolayısıyla riskli kart grupları kısa vadede çok kazanç sağlarken, uzun vadede elde edilmiş kazancım kaybedilmesine neden olmaktadır.  Risksiz kart grubu ise hem kazanç sağlamak hem de elde edilmiş kazancın korunması için tercih edilmesi gereken kartlardır.  Katılımcının başarıyla oyunu tamamlaması için uygulama esnasında  kart gruplarının kazanç ve kaybetme dengesini fark edip, risksiz kart grupları arasından seçim yapması beklenmektedir. 

Elliot, uygulama esnasında kısa bir süre sonra şans kartlarının kazanma ve kaybetme dengesini fark etmiştir.  Fakat; buna  rağmen kendisini başarıya ulaştıracak  doğru kart seçimlerini yapmamıştır.  Riskli kart grupları arasından tercih yapması oyunu başarıyla tamamlamasına engel olmuştur.  Elliot’un tercihlerini riskli kart gruplarından yapmasına neden olan durum, dürtü kontrolünü sağlayan yönetici işlevi ile ilişkilidir.  Prefrontal hasar, dürtü kontrolünü sağlayan yürütücü işlevin eskisi gibi çalışmamasına neden olmaktadır.  Bu yüzden Elliot dürtülerini kontrol edememiş, riskli kart gruplarının elindeki tüm kazancı kaybedeceğini bilmesine rağmen, bu kartları tercih etmekten kendini alamamıştır.  Damasio, Elliot’un durumunu şu sözler ile açıklamıştır; “Bu deney, Gage’in gerçek yaşamdaki sorunlu seçimlerinin, emsallerinin ölçüldüğü ilk laboratuvar deneyidir.” (Draaaisma, 2006).

Uzman Psikolog Fırat Uzun Whatsapp